Şaşırtıcı İkinci Beyin Bağırsaklar Beyniniz, size ne yapacağınızı, ne düşüneceğinizi ve nasıl hissedeceğinizi söylemek için sürekli olarak elektrik sinyalleri ateşleyen milyarlarca nörondan oluşur.
Ama vücudunuzun aslında sizi fark edebileceğinizden çok daha fazla kontrol eden ikinci bir beyni var ve çoğu insanın var olduğu hakkında hiçbir fikri yok. Beynimizin vücudumuzun geri kalanıyla iletişim kurmasının ana yollarından biri, ses tellerine, kalbe, akciğerlere ve sindirim kanalına mesajlar ileten vagus siniridir. Ancak araştırmacılar, enterik sinir sistemi içinde sindirim sisteminizi kontrol eden geniş çaplı nöron ağının mesajlarının farklı yollardan gittiğini keşfettiler .
Enterik sinir sistemindeki sinir liflerinin yüzde 80 ila 90’ı bağırsaktan beyine gidiyor. Ve vagus siniri kesildiğinde, enterik sistem beyine hiç ihtiyaç duymaz. Diğer bir deyişle, sindirim sistemi olan ikinci beyin sizi çok daha fazla kontrol eder.
Burada ne düşündüğünü biliyorum. Sadece bağırsak mesajları beyne geri gönderebildiğinden, kontrol altında olduğu anlamına gelmez. Ancak, sindirim sistemimizin de seçimlerimizi günlük olarak etkilediği ortaya çıktı. Bu daha olası bir açıklamadır. Çünkü atalarımız avcı olarak yaşarken, yapmak zorunda oldukları en önemli ölüm kalım seçeneklerinden bazıları yiyeceğe dayanıyordu: Bir meyveyi yemek gün boyunca yetecek kadar enerji sağlar mı? Zehirli olur mu?
Bu nedenle, evrimsel bir bakış açısıyla, bağırsak ve beyin arasında doğrudan bir iletişim hattının olması mantıklı geliyor.
Ama bugün bile, inanılmaz derecede etkili. Sadece araştırmalar bağırsak bakterilerimizin kendi yaşamlarını sürdürmek için gıda isteklerini ve davranışlarını manipüle edebileceğini göstermedi ( onları abur cubur takıntınızla suçlayabilirsin ), ancak sindirim sistemimizdeki koloniler de ruh halimizi etkiliyor.
Araştırmalar, sağlıklı ve çeşitli bağırsak mikrobiyomlarına sahip kişilerin depresyona girmesinin veya endişelenmesinin daha az muhtemel olduğunu göstermektedir. Araştırmalarda, farelerde ( steril ortamda yetişenler ), bakterilerin bağırsaklarını kolonize etmedikleri – otizm spektrumundaki insanlara benzer sosyal özellikler gösterdiğini göstermiştir . Bu fareler probiyotiklerle beslendiklerinde semptomları hafifledi.
Bu tür bir etkide bağırsak bakterilerinin temel işlevlerinden biri toplumsal davranışları teşvik etmek ve üreme yoluyla türlerin hayatta kalmasını sağlamak için var olduğuna inanıyoruz. Bazı yönlerden, ikinci beynimiz mantıksal düşüncemizden daha etkili gibi görünüyor. Süper, şimdi hangi beynin bize ne tür şeyleri yapmamızı sağladığını tahmin edemiyoruz! Bazen bilim çok ürpertici!
